Jeodezik Faaliyetler


İnsanoğlu var olduğundan beri, dünyanın ve evrenin işleyişini anlama, üzerinde yaşadığı gezegenin şeklini, büyüklüğünü ve yapısını belirleme, birbiri ile etkileşimli karmaşık yer sistemini modelleme, depremler, tsunamiler, volkanlar, sel baskınları, iklim değişimleri ve meteorolojik afetleri önceden kestirme, önlem alma ve etkilerini azaltma ve hatta günümüzde dünya dışı yaşam konusunda sürekli bir arayış içerisindedir.

Jeodezi, günümüzde gelişmiş uzay ve yersel gözlem sistemleri ile bilgi işlem teknolojilerini kullanarak bu problemlere çözüm arayan ve tarihi milattan öncelere dayanan, yer ve doğa bilimlerinin en eski disiplinlerinden biridir. M.Ö. 200'lü yıllarda Eratosthenes tarafından dünya çevresinin ölçülmesi ile başlayan jeodeozik çalışmalar, günümüzde yüksek teknolojiye sahip uydu ve bilgi işlem teknikleriyle yoğun bir şekilde devam etmektedir.

Jeodezi bilimi temel olarak; yerin şekil ve büyüklüğü, yerin uzayda yönlendirilmesi, yer dönmesi, yer dinamikleri ve yer çekim alanının belirlemesini konu alır. Bu büyüklüklerin belirlenmesi için iyi tanımlanmış ve pratikte gerçekleşimi yapılmış yersel ve göksel koordinat referans sistemleri ile hassas ölçme tekniklerine ihtiyaç duyar.


Harita Genel Müdürlüğü Jeodezi Dairesi Başkanlığı, Türkiye’de farklı ölçeklerde harita ve coğrafi bilgi üretiminin temelini oluşturan yatay ve düşey koordinat referans sistemlerinin oluşturulması ve yaşatılmasından sorumlu olup, dünyadaki teknolojik ve bilimsel gelişmeler ışığında bu hizmeti yerine getirmektedir.

Koordinat referans sistemleri yerin fiziğini yansıtacak şekilde tanımlanmakta ve gerçekleşimleri buna göre yapılmaktadır. Dünya’da çok karmaşık ve birbirini tetikleyecek şekilde birçok fiziksel süreç yaşanmaktadır. Örneğin; Yer’in ağırlık merkezi, dönme hızı, gün uzunluğu, kutup noktalarının yeri sürekli değişmektedir. Dünya’nın belirli yerlerinde denizler yükselmekte, belirli yerlerinde alçalmakta, kıtalar hareket etmekte, iklim, su döngüsü ve yer çekim alanı günlük, mevsimsel, yıllar arası ve seküler değişimler göstermektedir. Bu kapsamda koordinat referans sistemleri yaşayan varlıklar olarak değerlendirilmekte, her altyapı tesisi ve hizmetinin sürdürülebilirliği için gerekli olan bakım, yenileme ve modernizasyona ihtiyaç duymaktadır. Gelişen teknoloji, yer ve uzay araştırmalarından öğrenilen yeni bilgiler, yeni gözlem teknikleri ve bunlardan elde edilen veriler neticesinde zaman içerisinde yeni gerçekleşimler yapılmakta, yeni isim ve sürümlerle kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır.

1980’lerden sonra özellikle uzay tekniklerindeki gelişmeler koordinat referans sistemlerinin tanımlanması ve oluşturulmasında yeni bir çığır açmıştır. Referans sistemleri uzay çağından önce, içerisinde birçok hata kaynağı barındıran klasik yersel ölçme teknikleriyle oluşturulmaktaydı. Teknik yetersizlikler ve ulusal gerekçeler nedeniyle genellikle bir veya birkaç ülkeyi kapsayabilmekteydi. Gözlemler göreceli olarak daha zaman alıcı, maliyetli ve uygun hava koşullarına bağımlı olmak zorundaydı. Referans sistemini oluşturan noktaların birbirini görme zorunluluğu, noktaların çok sık aralıklarla tesis ve dağılımını gerektirmekte, bu durum zaman ve maliyeti artırmaktaydı. Yer’e tesis edilen noktalar çeşitli nedenlerle tahrip olmakta bir süre sonra yeniden tesis edilip tekrar ölçülmekteydi. Global ölçekte gerçekleştirilemeyen gravite ölçüleri nedeniyle yer gravite alanının uzun dalga boylu bileşeni modellenememekte, dolayısıyla düşey referans sistemi oluşturmak için yersel deniz seviyesi gözlemlerine ve klasik nivelman tekniğine ihtiyaç duyulmaktaydı. Karayolları boyunca birkaç kilometre aralıkla, gelecekte tahrip olmaya çok müsait sabit noktalar tesis edilerek birbirleri arasında yükseklik farkı ölçülmekte ve düşey referans sistemi oluşturulmaya çalışılmaktaydı. Uzaydan yapılan gözlemler; Dünya’yı global olarak ölçme, kutup hareketlerini, Yer’in ağırlık merkezini ve global deniz seviyesini izleme, yer gravite alanının uzun dalga boylu bileşenini yüksek duyarlılıkta modelleme olanağı sunmaktadır. Önceden binlerce nokta tesis edilerek oluşturulan sistemler, günümüzde çok daha az sayıda nokta tesis ederek oluşturulabilir hale gelmiştir. Bir noktanın koordinatını belirlemek önceden günler hatta aylar sürebilirken, uzay teknikleri ile oluşturulan referans sistemleriyle dakikalar içinde aynı duyarlılıkta belirlenebilir hale gelmiştir.

Jeodezi Dairesi Başkanlığı, Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği (TUJJB)’nin yedi komisyonundan biri olan Türkiye Ulusal Jeodezi Komisyonu (TUJK) başkanlığı ve sekreterliği görevlerini yürütmekte, Uluslararası Jeodezi Birliği (IAG) ve EUREF gibi alt komisyonları ile yakın iş birliği içerisinde çalışmaktadır.